Değerli KAMUOYU ve Değerli MESLEKTAŞLARIMIZ,
Eczacılık Fakülteleri Dekanlar Konsey’inden, hepinize selam ve sevgilerimizle,
Sözümüz var!
Bu pandemide yitip giden, meslektaşlarımızı, tüm sağlık çalışanı meslektaşlarımızı anmak ve anılarının ışık olmasını dilemek ilk söz olsun.
Ve diyeceklerimizle de huzurlarınızdayız!
Sevgili Eczacılar, Sevgili İkinci Eczacılar, Sevgili Yardımcı Eczacılar, Eczacılık Fakültelerinin Eczacı Adayı Sevgili Öğrencileri ve Sevgili Eczane Teknikerleri,
· Dünya ve ülkemiz, çok zor günlerden geçiyor.
· Belki, bir insan hayatında, ilk ve son kez rastlanabilecek bir pandemi ile karşılaştık; öğreniyoruz, mücadele ediyoruz ve yeniden dünyaya tutunmaya çalışıyoruz.
· Dünyanın her ülkesinde ve kuşkusuz Güzel Ülkemizde, COVID-19 salgını ve bulaşıyla, az ya da çok, karşı karşıya kaldık.
o Bildiğimizi zannettiklerimizi bilmediğimizi…
o Bu salgında öğrendiklerimizi, bundan böyle günlük hayatımızda en titiz biçimde uygulamamız gerektiğini…
o Yaşadıklarımızdan deneyimlediklerimizi de yaşamadıklarımız ve yaşayacaklarımıza rehber edinmemiz gerektiğini…
o HEP BERABER ve tekrardan öğreniyoruz!
· Türkiye’de, milyonu aşkın bir sağlık ordusu, pandemiyle başa çıkmaya çalışıyor. Bu salgını atlatmak için kendi canlarını fedakârca ortaya koymuş bulunuyor.
· Bu sağlık ordusunun içinde biz varız. Tıp ve diş hekimlerimiz var. Pandemi mücadele alanının en önünde çarpışan hemşirelerimiz var; hastabakıcılar, diğer hastane çalışanları ve onlarca yardım, destek personeli var. Hepsi, canla, başla hayatları pahasına, yaşamak ve yaşatmak için mücadele ediyorlar.
Kendimizi, HİÇ unutmuyoruz!
· Biz varız dedik; var olmaya ve mücadelenin içinde olmaya devam ediyoruz.
· Siz, eczanesinde yaşına, başına bakılmaksızın “birinci basamak sağlık hizmeti” veren eczacılar, mesleğin görünen yüzü ve yüz akı emekçi meslektaşlarımızsınız.
o Sizleri hiç unutmuyoruz.
o Varlığınızla onur duyuyoruz.
o Varlığınız, varlığımız oluyor…
· Çok zor koşullarda, ölümün üstüne yürüyerek mücadele ediyorsunuz. Cephedeki askerler gibi her zorluk, her güçlük ve toplumsal stresin açığa çıkma noktasındaki uç erleri olarak göğsünüzü geriyorsunuz. Kendinize reva görülenlere aldırmadan, hayatlarınızı, insan hayatına vakfediyorsunuz.
· Kaybettiğimiz meslektaşlarımızı ve tüm kaybettiklerimizi bir daha anıyoruz. Anıları önünde saygıyla eğiliyor ve hepsini yüreğimize gömüyoruz.
· Biz fakülteler; dekanı, hocaları ve en genç akademisyenleri dâhil, biraz daha cephe gerisinde görünsek bile, maddi varlığımız, akademik deneyim ve bilgimizle her zaman yanınızdayız ve sizleri kucaklıyoruz.
Değerli meslektaşlar,
· Verdiğiniz toplum hizmeti, her türlü takdirin ötesindedir.
· Eczanelerimizde, meslek yasalarımızda belirtilen “halkın sağlığı ile meslek çıkarlarını telif etme”nin bütün kamusal işlemlerini gerçekleştiriyoruz.
· Eczanelerimizde, majistral-ofisinal ilacın bilimsel yöntemlere uygun üretiminden, ilaç ve sağlık bilimlerinin bütün kanıta dayalı bilgisini, hasta ve toplum sağlığına sunma görevini eksiksiz karşılamaya uğraşıyoruz.
· Eczanelerimiz, hem “birinci basamak sağlık kurumu” ve hem de buralarda verdiğimiz çağdaş mesleki hizmetin adı “KLİNİK ECZACILIK” hizmetleridir. Bu hizmeti, hastaya odaklı “FARMASÖTİK BAKIM” felsefesiyle yapıyoruz. İlaç ve sağlık konularında rehber ve danışmanlık hizmetleri veriyoruz.
· Bu günlerde, eczacıdan birincil olarak beklenen görev, “Pandemi ile Mücadele”. Bunun bilimsel adı, “PANDEMİ ECZACILIĞI” dır. Yani, “Pandemi Eczacılığı”, bir “klinik eczacılık uygulaması ve hizmeti” dir. Hayatın yüklediği bu görevleri, yeni ve yeniden üretilen eczacılık bilimleri çerçevesinde toplumun hizmetine sunuyoruz.
· Dolayısıyla yaptığımız iş, bir ürün satışı ve ticareti değil, koruyucu ve sağaltıcı sağlık hizmetlerinin bütününü içeren bir sağlık ve insan-toplum hizmetidir.
· Öz olarak, topluma-hastaya, sağlık sorunları ve ilaç kullanımı ile ilgili “hekiminize ve eczacınıza danışınız” biçiminde verilen mesajın bütün gereklerini yerine getiriyoruz.
· Yine bu günlerde, “pandemi nedir” (?) sorusunun da akla gelen ilk cevabı, halkın, eczacıya ve eczaneye koşma ve derdine şifa aramasıdır; yanıtında gizli. Çünkü böyle oldu; böyle oluyor.
· Bu nedenle, cephenin çökmemesi için, önce sizlerin yaşaması, korunması ve mevziiniz eczanelerin en korunaklı sağlık kurumu haline getirilmesi gerekmektedir.
· Özgüveninizin, moralinizin en tepede ve mücadele azminizin, her türlü takdirin ötesinde olması gerekmektedir.
· Bu bizlerce aynen böyle kavranıyor; algılanıyor ve sizlerin dört bir yanında, omuz başında olduğumuzun da sizler tarafından bilinmesini istiyoruz.
· Sizler, ECZACILIK mesleğinin görünen yüzü ve topluma, yirmi yedi bini aşkın ECZANE KURUMUNDAN hizmet veren cephe örgütüsünüz. Burada, yardımcılarınız, tekniker sağlıkçılar var. Toplamda yüz binleri buluyorsunuz…
· Eczaneler, bu pandemide, ilk dalga mücadeleyi göğüslemeseler, halk sağlığı onarılmayacak düzeyde yara alırdı ve alır.
· Biz Eczacılık Fakülteleri olarak bunun farkında ve bilincindeyiz.
· Yarın bir gün, pandemi alt edildiğinde, bu zaferde sizin payınız en başta gelen onurlandırmalara değer olacak. Sizler de mücadele ederken, lütfen, bunu böyle biliniz.
· Yılmadan, eğilip, bükülmeden ve tüm örseleyici söz veya girişimlere değer vermeden, yolunuzda yürüyünüz; hep beraber yürümeye devam edelim.
· Zira büyük önderimiz, ATATÜRK’ün dediği gibi, “HAYATTA EN GERÇEK YOL GÖSTERİCİMİZ BİLİMDİR”!
· Bizler, bu gerçeğin ve mesleğin yolcuları ve uygulayıcıları olarak, her türlü sağlık mücadelesi ve hizmetinin içinde HEP VAR OLDUK ve bu uğurda da HEP VAR OLMAYA devam edeceğiz…
Sorunlar neler ve başa çıkma nasıl olacak:
· Yaşatmak için yaşamak zorundayız.
· Yirmi yedi bin eczane, her gün milyonlarca insan tarafından ziyaret ediliyor.
· Eczaneler, COVİD-19 bulaşına en açık merkezlerin başında geliyor. Hem eczane personelinin ve hem de eczaneyi kullanan halkın sağlığı açısından, bu kurumun güvenli olması gerekiyor.
· Mekânların, sıhhi ve bulaş riskini minimize eden güvenlik sistemleri ve hasta kabul koşul ve saatleriyle yapılandırılması ve donatılması gerekiyor.
· Bunları düzenleyecek kurumların başında, SAĞLIK BAKANLIĞI ve meslek örgütümüz olan Türk Eczacıları Birliği (TEB) ve bağlı elli dört Bölge Eczacı Odası geliyor.
· Eczacılar, bu dönemde koruyucu özel hizmet kıyafetlerine gereksinim duyuyor. Hastayı sadece önlükle karşılamak yeterli değil. Maske, koruyucu iş tulumları, siperlik, eldiven gibi nice ayrıntılandırılabilecek gereksinimlerini, devlet ve meslek örgütü, oluşturacakları fon ve hizmet kanallarından eczanelere sağlamak durumundalar.
· Eczanelerin gündelik dezenfeksiyon işlemi, eczacının sadece kendisine bırakılacak bir öncelik değil, bir halk sağlığı mücadele konusudur. Sokakların, belediyelerce ve kimyasallarla arındırıldığı bir süreçte, pandemi yaygınlık kırımı için bunun dikkate alınması gerekiyor.
· Maske satış işinin, önce eczaneler için yasaklanıp, şimdi eczaneler kanalıyla dağıtımına cevaz verilmesi, belki iyi niyetli ve fakat içinde mesleki ve toplumsal birçok sorunu tetikleyen yeni bir sorun yumağı oluşturmuş vaziyette. Bunun giderilmesi ve sağlık otoritesiyle beraber düzeltilmesi gerekiyor.
· Eczacıların yegâne işi, maske sağlamak, antiseptik çözelti üretmek ve hizmete sunmak değil kuşkusuz. Bunlar da dâhil, temel işlevindeki bütün konularda, Eczacılık Fakülteleri yaşanan sorunların neler olduğunun farkındadır. Eczacıların temel görevi ilaçlar konusunda gerçek halk sağlığı danışmanlık hizmeti sunumunu yapmaktır. Maske dağıtımcılığının yoğunluğuyla, buna fırsat kalamadığını saptamış bulunuyoruz.
· Gerekli koruyucu donanım ve çalışma mekân koşullarının yerine getirilmediği eczanelerin, potansiyel bulaş risk oluşturma merkezleri olmasına engel olmak gerekiyor.
Sayın Sağlık Bakanımız, Değerli Sağlık Otoritesi,
· Biz Eczacılık Fakültesi Dekanlar Konseyi ve bütün Fakültelerimizin Akademisyenleri olarak, Bakanlığımızın gayretlerini, yakından takip ediyor ve takdir hislerimizi beyan etmek istiyoruz.
· Bu öngörülemez durumla ilgili ilk ulusal girişimin, Dünya Sağlık Örgütünün uyarılarına istinaden “Temmuz 2019, İnfluenza Ulusal Pandemi Genelgesi” ile de atıldığını biliyoruz. Her ne kadar, öngörülen pandemi, şimdikinden farklı olsa dahi, genel kuralların, bütün pandemilerle savaşta geçerli olduğunun da farkındayız.
· Sağlık Bakanlığı bir genelge ile Eczaneleri birinci basamak sağlık kuruluşları arasına almıştır. Bunun gecikmişte olsa, şimdi gerçekleşmesini sağlayan kurum, kurul ve kişilere ve bütünüyle Sağlık Bakanlığımıza gereğini yerine getirdikleri için teşekkür ediyoruz.
· Eczacılar, çalışma alanlarına bağlı eczanelerinde 1. basamakta, ve 2., 3. Basamak hizmetinde görev aldıkları bütün yataklı tedavi kurumlarında görev başında ve sağlık ekibinin içinde hizmet vermektedir.
· Bunların hepsinin sağlık sisteminin ayrılmaz bir parçası olarak sağlık ve eczacılık yasa ve yönetmeliklerinde de yer alması çok önemli bir zorunluluktur.
· Sağlık Bakanımız ve Sağlık bakanlığından bu yönde girişimde bulunmalarını özlemle bekliyoruz.
· Pandemi mücadelesiyle ilgili kurulmuş “Bilim Kurulu” nun ehliyet ve becerileri, her türlü takdirin ötesindedir. Vakit geç değildir. Bu kurula, Eczacılık Fakültelerinden öğretim üyeleri de dâhil edilebilir. Eczacılıkla ilgili ve özellikle eczanelerin yönetimiyle ilgili, değerli olabilecek bilgilendirme ve katkılar, eczacı hocalarca memleketin hizmetine onurla sunulacaktır.
· Bizi, sadece geri planda bağlaşık (online) sistemle, eğitim hizmeti verme konusunda bir yerlerde görmeyiniz. Sahada da yararlanılabilecek önemli katkılarımız olabileceğine dair fırsat tanınması, en içten dileğimizdir.
· Türk Eczacıları Birliği ve Bağlı Eczacı Odalarımızla beraber, kamunun ihtiyaç duyduğu her türlü sağlık hizmetinde, kamusal ve yurttaşlık görevlerimizi en iyisiyle başaracak kapasitedeyiz.
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetimiz ve Değerli Bölge Eczacı Odası Yöneticileri.
· Gün sadece birbirimizi eleştirmek ve eksikler için karşılıklı tartışma zamanı değildir. Biz Fakülteler olarak bunun farkındayız.
· Karşılıklı anlayış ve güç birliği ile her türlü zorun ve sorunun altından el birliği ile kalkarız.
· TEB ve Eczacı Odalarının bilgilendirme, afiş gibi çeşitli ve iyi niyetli her türlü girişimi takdire şayandır. Devam ettirilmesinde yarar vardır. Türk Eczacıları Birliği Akademisinin de hizmette olduğunu ve gerekli dokümantasyon veya bilgilendirme için çalıştığını da bilmekteyiz.
· İhtiyacımız, birbirimizi daha fazla dinlemek, proaktif ya da reaktif bildirimlere göre üretilen hizmetleri, yeni baştan örgütleyip, hem toplum hizmetlerine sunmak ve hem de Sağlık Otoritesinin bilgisine aktarmak ve bunlarla ilgili dinamik merkezi bir sistem kurmak çok önemlidir.
· Sahadaki eczacı ve eczane istek, ihtiyaç talepleri ve bunların sağlıklı çözümüne ilişkin politikaların geliştirilmesinde, Fakültelerimiz her zaman meslek örgütümüze yardımcı olacaktır. Kimi bölge örnekleri içinde çalışıyoruz ve bunun geliştirilmesi için TEB’in önderlik etmesini bekliyoruz.
· Öneri olsun; TEB, Bölge Eczacı Odalarından “Yerel Eczacılık Pandemi Kurulları” oluşturulmasını ve İl Hıfzıssıhha Kurulları ile iş birliği yapmasını talep edebilir.
· Türk Eczacıları Birliği-(TEB), Türk Eczacıları Birliği Vakfı ve bağlı kuruluşları ile Türk Eczacıları Birliği Yardımlaşma Sandığının olanak ve örgütsel maddi varlığı ve gücü, bu dönemde eczacı ihtiyaçlarının karşılanmasını kolaylıkla sağlayabilecek durumdadır.
· Her basamakta, eczanelerin mekânsal donanımından, eczacı ve eczane çalışanlarının ihtiyaçlarına kadar olan hususlar, finans ve uygulanma bakımından asgari-azami ölçeklendirme ve sıralanma ile düzenlenip, kendi kendimize, yeterli olan koşulların saptanmasıyla çözülebilir. Devletin, olanaklarının bu sürece akıtılmasını beklemeden, girişimler içinde olmak ve gerekiyorsa, Fakültelerin de sürece eklenmesini sağlamanız hususlarını, sizlerden beklentimiz olarak lütfen dikkate alınız.
· Türkiye Eczacı Kooperatifleri Birliğinin değerli yönetici ve çalışanları, bu süreçte en önemli destek hatlarımızdan birisidir. Bunu böyle gördüğümüzü, burada vurgulamak istiyoruz.
· 1986-87 döneminde, Ortadoğu bölgeseli olarak deneyimlediğimiz kolera salgınında TEB’in tuz-şeker çözeltisi kampanyasının Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü kayıtlarında yeri vardır. 1999 deprem faciasında, deprem bölgelerinde, TEB’in kurduğu sahra eczanelerinden ilaç dağıtımı yapma hizmeti, örgütsel eşsiz hizmetlerden bir diğeridir. Örgütsel tarihimiz bunların kayıtlarıyla zenginleşmiştir.
· Şimdi daha da iyisini yapma kapasitesine sahibiz.
· Bu türden bir dayanışmanın ve ortaklaşmanın, mesleki felsefe ve deontolojik ve etik değerlerimize büyük katkılar da yapacağını tekraren vurgulamak istiyoruz.
Ülkenin Değerli Kamuoyu!
· Çok söz değil, beş duyurumuz var!
· Eczacılar ve eczaneler ilinizde, mahallenizde, sokağınızda en yakın sağlık kuruluşu ve ilk basamak sağlık hizmetini aldığınız güler yüz merkezleridir. Derdinizle dertlenen, acınızı sizle paylaşan, bilimin yol gösterici bilgisiyle size hayat kılavuzluğu yapan, Eczacı sağlıkçıların değeri dünyanın her yöresinde takdirlerin üstündedir.
· Biz Eczacılık Fakülteleri hocaları, yetiştirdiğimiz meslektaşlarımızın ve “Eczacılık Mesleğinin” itibarını ve imajını zedeleyecek tutum ve davranışlardan özenle kaçınıyor ve meslek yaşamlarında da onların yanında olmaya devam ediyoruz. Toplumdan da, bu beklenti içinde olduğumuzun hatırlatılmasını, bizlere çok görmeyin.
· Biz Eczacılar, gerek Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinde, gerekse diğer basamaklarda, başta hekimler ve hemşireler olmak üzere, bütün Sağlıkçılarla beraberiz ve "Ekip Çalışması" nın vazgeçilmez unsuruyuz. Bu büyük ekibin hiçbir unsurunun, örneklerini yaşadığımız üzere, öldürülme, darp, tehdit, örselenme değil, sizlerin de toplumsal güler yüzüne ihtiyaçları olduğunu unutmayınız.
· Eczacılar, yalnızca ilaç reçetelerinizi karşılamaz ve ihtiyaç duyduğunuz sağlık malzemesini satmazlar. Onlar esas olarak bunun yanı sıra hiçbir ücret beklentisi olmadan, gündüz ve gece nöbetleri dâhil, yılın her gününde, hep yanı başınızda, topluma sağlık danışmanlığı hizmeti verirler ve bireysel-toplumsal sağlığı geliştirme girişimlerinde bulunurlar. Kendiniz için beklediklerinizi bir güler yüz olarak sağlıkçılardan, eczacılardan esirgemeyiniz.
· Eczacılar için, müşteri değil, hasta vardır. Onlara satılacak ticari ürün değil, şifa bulmaları gereken ilaç vardır. Yani eczacılar tacir değil, HALK SAĞLIKÇISIDIR. TOPLUM ECZACISIDIR.
Fakülteler OLARAK,
Başta alanın her yerinde hizmet veren tüm Meslektaşlarımızı,
Meslek örgütümüz, Türk Eczacıları Birliği ve Bölge Eczacı Odalarını,
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığımızı ve tüm sağlıkçı meslektaşlarımızı…
Kucaklıyoruz!
Pandemi, hepimize öğretici olmaya devam ediyor.
Eczacılık eğitimimizin veriliş biçimi ve alanlarının zenginleştirilmesi ve toplumsal-sağlık ihtiyaçlarını göz önüne alan bütün klinik eczacılık uygulamalarının müfredata dâhil edileceği yeni reformların yapılması zarureti, güncel bir görev olarak önümüzde duruyor.
Bu bağlamda,
HER TÜRLÜ GÖREVE TALİP OLMA BİLİNCİYLE ve BİLİMİN YOL GÖSTERİCİLİĞİNDE, HEP BERABER ve KOL KOLA, OMUZ OMUZA olduğumuzu bir kez daha beyan ediyor.
Fakültelerimizin de ÜLKEMİZİN GÜZEL İNSANLARINA, “ECZACILIK ANDIMIZDA” YER ALDIĞI ÜZERE, AYIRIMSIZ HİZMET VERME heyecanını taşıdığının altını defaatle çizmek istiyoruz.
Varız;
Buradayız;
Hep beraberiz;
Başarırız…
Türkiye’mize, Meslektaşlarımıza ve Bütün Topluma, Saygı ve Sevgilerimizle!
15 Nisan 2020/ANKARA
Eczacılık Fakültesi Dekanlar Konseyi Üyeleri
Üniversite Adı |
Dekan |
1.Acıbadem |
Prof. Dr. Mert ÜLGEN |
2.Adıyaman |
Prof. Dr. Murat KOCA |
3.Afyonkarahisar |
Prof. Dr. Ayşegül KÖROĞLU |
4.Ağrı İbrahim Çeçen |
Prof. Dr. Mehmet Serdar GÜLTEKİN |
5.Altınbaş |
Prof. Dr. Mehmet TANOL |
6.Anadolu |
Prof. Dr. Yusuf ÖZTÜRK |
7.Ankara |
Prof. Dr. Gülbin ÖZÇELİKAY |
8.Atatürk |
Prof. Dr. Yücel KADIOĞLU |
9.Bezmialem |
Prof. Dr. Gülaçtı TOPÇU |
10.Biruni |
Prof.Dr.İsmail Tuncer DEĞİM |
11.Bülent Ecevit |
Prof. Dr. Mehmet AKYÜZ |
12.Cumhuriyet |
Prof. Dr. Bülent SARAÇ |
13.Çukurova |
Prof. Dr. Nuran ÖĞÜLENER |
14.Dicle |
Prof. Dr. Meral ERDİNÇ |
15.Doğu Akdeniz |
Prof. Dr. Mustafa Fethi ŞAHİN |
16.Ege |
Prof. Dr. Ayfer YALÇIN |
17.Erciyes |
Prof. Dr. M. Betül AYCAN |
18.Erzincan |
Prof. Dr. Mehtap UYSAL |
19.Gazi |
Prof. Dr. İlkay ERDOĞAN ORHAN |
20.Girne |
Prof. Dr. Nurettin ABACIOĞLU |
21.Girne Amerikan |
Prof. Dr. K. Turay YARDIMCI |
22. Gülhane |
Prof. Dr. Yalçın ÖZKAN |
23.Hacettepe |
Prof. Dr. Terken BAYDAR |
24.İnönü |
Prof. Dr. Süleyman SANDAL |
25.İstanbul |
Prof. Dr. Erdal CEVHER |
26. İstinye |
Prof. Dr. Abdullah OLGUN |
27.İzmir Katip Çelebi |
Prof. Dr. Mutlu AYTEMİR |
28.Karadeniz Teknik |
Prof. Dr. Ufuk ÖZGEN |
29. Lefke |
Prof. Dr. Rümeysa DEMİRDAMAR |
30. Lokman Hekim |
Prof. Dr. Belma GÜMÜŞEL |
31.Marmara |
Prof. Dr. Ş. Güniz KÜÇÜKGÜZEL |
32.Medipol |
Prof. Dr. Gülden Zehra OMURTAG |
33.Mersin |
Prof. Dr. Necmiye Canacankatan |
34. Sağlık Bilimleri |
Prof. Dr. Derya BÜYÜKKAYHAN |
35. Selçuk |
Prof. Dr. Hüseyin KARA |
36.Süleyman Demirel |
Prof. Dr. Mustafa YILDIZ |
37.Trakya |
Prof. Dr. Gülay ŞEREN |
38.Uluslararası Kıbrıs |
Prof. Dr. Zehra Günay SARIYAR |
39.Yakındoğu |
Prof. Dr. İhsan ÇALIŞ |
40.Yeditepe |
Prof. Dr. Meriç KÖKSAL AKKOÇ |
41.Yeni Yüzyıl |
Prof. Dr. İmer OKAR |
42.Yüzüncü Yıl |
Prof. Dr. Yavuz Yardım |
43. Başkent |
Prof.Dr.Ahmet Başaran |